hesabın var mı? giriş yap

  • uzun bir süre takip etmiştim kendisini. bazı konulardaki yorumlarını haklı buluyordum, ama bir şeyler tuhaftı.

    eleştiriden hoşlanmaması değil eleştiriyi asla kaldıramaması, hesabını büyük ölçüde kendisini eleştirenlere cevap vermek amaçlı kullanması, hep bir herkes tarafından onaylanma ihtiyacı duyması ve alamayınca çok büyük tepki vermesi hatta ve hatta savcılığa vermesi, paylaştığı kişisel fotoğraflarının "bakın bugün nasılım, selfie çektim beğendiniz mi, bugün rakı sofrasındaydım, efkarlıyım" tarzlarında olması ve bunun aktivist olduğunu iddia eden ve hesaplarını bu amaçla kullandığını öne süren biri için hiç profesyonel durmaması, sanki bu işe hep aradığı onayı ve ilgiyi elde etmek için başlamış gibi olması tuhaf. bir keresinde eleştirilerden kriz geçirip hastaneye kaldırıldım, hiç iyi değilim tarzı bir şeyler yazıp bir de serumlu halini koymuştu. sonra silmiş, ama bu bir beni onaylayın onaylamazsanız kendime zarar veririm tavrı değil midir? bir çeşit duygu sömürüsü, bir çeşit ne olursa olsun beni onaylamak zorundasınız yoksa sağlığımı ve yaşam hakkımı elimden alırsınız diyerek insanları onaylamak zorunda bırakma, eleştirileri etkisiz hale getirme çabası adeta. takipçilerine bakın bana ne oldu demesi, sanki okulda çocuklar tarafından alay edilmiş eve gelmiş annesine anlatıyor, ondan ilgi bekliyor.

    içinde incinmiş, sevgi ve ilgiyi yeterince görememiş, yaralı bir kız çocuğu taşıyor. o kız çocuğu, ne yaparsa yapsın yaptığı işlerden daha ön planda ve işlerinin, yaptığı doğru ve olumlu şeylerin bile önüne geçiyor, o kız sanki her şeyi itip ön plana çıkmak istiyor. haykırıyor. ben buradayım beni fark edin diyor. herkesin onayını almak ve alkışlanmak gibi bir şey peşinde ama bunun asla elde edilmeyeceğinden habersiz. mizah yapıyormuş gibi gözükerek hukuk okudum esprileri, harikayım alt mesajları, övgülerden ve kanaat önderi denilmesinden aşırı memnun olma hali...

    eksik ve yarım değilim mottosu taşıyan birisi, ama kendisini eksik ve yarım hissettiği o kadar belli ki. belki de eksiğini bu şekilde kapatmaya çalışıyor. ve kendisi bunun farkında bile değil. aklı, eğitimi ya da kendini yetiştirme tarzı öyle birine benzemiyor ama içindeki yaralı çocuk ilgi çekmeye çalışıyor. kadın da kendisiyle çatışıyor.

    özetle, yapmaya çalıştığı şeylerden aslında çok uzak olan biri. erkek egemen olan bir düzene yine erkek egemen tavırlarla karşı koyduğunu sanıyor. bunun dışında umarım iyileşir, ömür boyu bu gerçeği bilmeden de yaşayabilirdi. bu yorumlar içindeki eksik kalmış şeylerden ötürü oluşan hatalı imajına yapılmıştır, kendisine değil. evet kimseden nefret etmiyorum. çünkü hiçbirimiz mükemmel değiliz. ve herkesin bir hikayesi var.

    edit: bu entry son zamanlarda çok oylanınca birkaç güncelleme yapmak istedim. kendisi sosyal medya kullanımını düzeltmiş, yukarıda saydığım hiçbir şekilde bir sosyal medya kullanımı yapmıyor şu anda. instagram için konuşursak tabi, twitter kullanımı hala tartışılabilir. ayrıca eski tweetlerinin photoshop olduğunu iddia etmiş, twitter’da birisine yazdığı mention’da. photoshop olduğuna ben şahsen inanmıyorum. zamanında kabul edip özür dilediği bir şeye yıllar sonra photoshop demesine inanmamızı beklemesin.

  • asıl merak ettiğim, anlayamadığım; bu zihniyete sahip bir kişi cumhuriyetle ilgili nasıl bir kompozisyon yazmıştır ki o kompozisyon ödüle layık görülsün.

  • influencer takip eden bos beles tayfanin protestosu... influencer derken kimi kastettiginizi bile bilmiyorum... onlari protesto edecek kadar itici buluyorsaniz muhtemelen takip ediyorsunuzdur...

  • "yakışıklı abim, 1 kilo yapiyim mi?"

    yarım kilo salatalık istediğimde pazarcı dayıdan gelmişti.

  • 30 saniye kadar baktım fakat @2'ye yaraşır komik bir yorum bulamadım bu fotoğrafa. tüm sosyal medya kullanıcılarından özür diliyorum.

  • o kadar şey oldu sokağa çıkmadılar bunun için mi çıkacaklar züktürüp otursunlar evde covid var yüzyüze eğitim yok size nah peyker!

  • insanlar dertleriyle başetmek için "kader" diyebilirler, "alın yazısı" diyebilirler, "fıtrat" diyebilirler.

    devlet bunları diyemez. tüm sorumluluğu görünmeyen bir varlığa yıkmak için onca yetkiye ve paraya gerek yok zaten. devletin lugatında çözüm, yardım, sorumluluk, önlem, adalet olur, kader veya fıtrat olmaz.

  • bu korkuyu yaşayan insanın kesinlikle evliliğe kalkışmaması gerekiyor. yıllarca evliliğe hiç hazır olmayacağımı düşündüm. evlilik hep korkutucu gelmiştir bana (muhtemelen ailemde ve arkadaşlarımda gördüğüm muhteşem evlilikler nedeniyle). saçma sapan kurallar koyarım hep 32'den önce evlenmem, ilk erkek arkadaşımla evlenmem vs gibi. hepsi hikayeymiş arkadaş. meğer ben bu yaşıma kadar evlenmek istememişim. şimdi yırtınıyorum "o adam" tek taşla gelsin diye. gel gör ki ilahi adalet! bu seferde "o adam" ağırdan alıyor. az kaldı ben çiçek pasta çikolata alıp anasının kapısına dayanacağım "allah'ın emri..." diye. istiyorum ulenn istiyorum.

    burdan herkeslere sesleniyorum. kimse panik yapmasın, gerçekten evlenmek istemeden evlenmesin, doğru kişi mi evlendiğim diye en ufak bir şüphe varsa bırakın gitsin. doğru kişi var, emin olun, kendinize güvenin.

    kimle evlenilir:

    - gerçekten güvendiğinle
    - senden zeki olduğunu düşündüğünle
    - seni asla yalnız bırakmayacağına emin olduğunla
    - düşmene izin vermeyip elinden tutup seni yukarı çekenle
    - seni ezmeyenle
    - seni ağlarken güldürenle
    - kavga ederken bile keyif aldığınla
    - her an sarılmak istediğinle
    - elini bırakamadığınla
    - yanındayken dokunma ihtiyacı hissettiğinle
    - üstüne yanlislikla kola döktugunde bile elini bırakmayanla
    - herkesle gururla tanıştırdığınla
    - hayal kurmayı sevdiğinle
    - konuşmayı sevdiğinle
    - saygı duyduğunla
    - sana saygı duyanla
    - birlikte zaman geçirmeyi sevdiğinle
    - aynı evi paylaşmak istediğinle
    - birlikte yaşlanmak istediğinle
    - birlikte çocuk(lar) yapmak istediğinle
    - ortak hayallere ve hedeflere sahip olduğunla
    - kültür seviyesi seninkiyle denk olanla
    - aşık olduğunla
    - gerçekten sevdiğinle
    - tipine bayıldığınla
    - huyuna bayıldığınla
    - seni defalarca etkileyebilen ve şaşırtanla
    - defalarca seni kendine aşık edenle
    - her durumda iyiliğini istediğinle
    - ailesi şeker gibi olanla
    - ailenin onayladığı kişiyle

    çok uzun bir liste gibi görünse de hepsi oluyor.
    doğru zaman, doğru insan var.

    edit: ve aradigimi buldum.. o'nunla evlendim..

  • hastalığından dolayı farklılığa sahip bir insana uzaylı diyebilecek kadar küçülebilme potansiyeline sahip bir insanın tespitidir.

    önce insan olmayı becerebilmek lazım. gülmek kolay.

    edit : başlığı açan tuhaf bir insan entry'sini silmiş ya da uçurulmuş, başımıza kalmış. velhasıl silmiyorum, bazı insanların ne kadar çirkinleşebileceğinin göstergesi olsun.

    edit yine : başlık ve resim için (bkz: #33564232)